Reşit Alkan; ?Önceliğimiz Besni´de her alanda Birlik ve Beraberliğin olması?

İşadamı kimliğinin yanında siyasi kimliği de bulunan Besnili hemşerimiz Reşit Alkan BESNİLİLER Dergisinde önemli mesajlar verdi. Besni´deki başta siyasi olarak yaşanan bölünmüşlüğün tüm alanlara yansıdığını söyleyen Alkan, ?Memleketi ilgilendiren önemli k

GÜNDEM 6.04.2018 08:43:37 0
Reşit Alkan; ?Önceliğimiz Besni´de her alanda Birlik ve Beraberliğin olması?

Uçuk Projelerle gelmişti

Uzun yıllar Besni´de ayrı kalmasına rağmen bağlarını koparmayan binlerce Besnili gibi, ?memleketim için ne yapabilirim? diyerek kendi yolunu çizen hemşerimizden İşadamı Reşit Alkan BESNİLİLER Dergisindeki söyleşisinde önemli mesajlar verdi. Siyasi bir kimliği de bulunan Alkan, son seçimlerde aday adayı olmuştu.  Son yerel seçimlerdeki aday adaylığı sürecinde ortaya attığı projeleri bilenler, onu iyi tanıyacaktır. Karadeniz´de Kömür Madeni, Adıyaman´da Mermer madeni ve Besni´de GES işleriyle meşgul olan Alkan, Besni üzerine düşüncelerini ve siyasete atılma nedenlerini Besnililer Dergisine anlattı.

Besni bunu yapılabilir

Besni´deki özellikle siyasi alandaki bölünmüşlükten yakınan Alkan, memleketi ilgilendiren önemli konularda görüş ayrımı yapmadan tüm Besnililerin tek vücut olması gerektiğini ifade ediyor. Alkan, ?Herkesin memleketimiz adına elini taşın altına koyması lazım. Bu memleket bizimse bu memlekette hiç kimse kendini çemberin dışında hissetmemeli. Besni´de herkes birlik ve beraberlik içinde olmalı, memleketi ilgilendiren önemli konularda görüş ayrımı yapmadan tek vücut olmalıyız. Besni´nin bunun yapılabileceğine ben inanıyorum. Çünkü Besni farklı bir şehir. Herkes elini taşın altına koyarsa bu memleket için bir şeyler yapabiliriz.? 

Reşit Bey, söyleşimize başlamadan önce öncelikli olarak biraz kendinizden bahseder misiniz?

Teşekkür ediyorum, bana bu fırsatı verdiğiniz için, buradan da tüm Besnili ve Adıyamanlı hemşerilerimizi saygıyla selamlıyorum.

Ben, İlkokulu Namık Kemal İlköğretim Okulunda okudum. Yedi çocuklu bir ailenin en son ferdiyim. Bir kardeşimiz de doğmuş ve rahmetli olmuş, onunla sekiz oluyor. Liseyi de İmam Hatip Lisesinde okudum. İmam Hatip Lisesinden sonra Üniversitede Halkla ilişkiler okudum. Daha sonra babamın işlerinden dolayı veya yaptıkları bir takım tasarruflarından dolayı Samsun Havza´da bir kömür sahasına ortak olmak durumunda kaldık. Orada da bu işi kim yapar diye konuştuğumuzda Süleyman Arif Emre Ali Bayramoğlu´nu önerdi bize. O zaman MÜSİAD yeni kuruluyordu. O da teşkilatlanma başkanıydı. Randevulaştık, o zaman ben tabi liseyi yeni bitirmiştim. Samsun Havza´da buluştuk. Orada da ortak yürüme kararı aldık.

O zaman Babanız vesile oldu Madencilik işine girmenize?

Evet, tabi madencilik dışarıdan kulağa hemen rahat geliyor, kolay kazanılabilir para geliyor. Aslında öyle değil, orada ortaklık kararı aldıktan sonra sondaj yapmaya karar verdik. Sahaya sondaj makinesini getirdik, ondan sonra ilerleyen aylarda sondaj yaptık. Tabi bu süreçten sonra işletmeyi çalıştırma aşamasına geldik. Plan, proje çizildi, nerede ne yaparız. Yeraltına başladık. Yeraltına başladığımızda ilk etapta fazla çalışan adam bulamadık. Bölgede çalışanların durumları ve konumları farklıydı. Adamların işe saygı veya bağlılıklarında sıkıntılar oluyordu. O dönem de galerileri açtığımız zaman işçi bulma da problem yaşıyorduk ve işe gelme noktasında da bugüne kıyasladığımızda çok büyük bir gevşeklik vardı. O dönemler de kürekçi gelmezdi, kürekçilik yapardık, kazmacı gelmezdi kazmacılık yapardık. Vinççi gelmezdi vinçcilik, kancacı gelmezdi yukarı da kancacılık yapardık. Yani bu madencilikte ben şunu öğrendim, dağdaki çobandan ildeki valiye kadar muhatapsınız. Konumu ne olursa olsun herkesle işin her aşamasında her türlü kişiyle, makamla, bürokratla muhatapsınız. Epey bir sürdü tabi yeraltında çalışmalarımız. Daha sonra 1994 yılında askere gittim, geldim. Acemi birliğim Malatya idi, usta birliğim ise Tekirdağ Çorlu idi. Askerliğimi yaptım, geldim, ondan sonra tekrar işletmeye döndüğümde işletme kapatılmıştı.

Evet, Nasıl devam ettiniz? Ayrıca sektörünüzün en büyük handikaplarından birisi İş kazaları. Örnek vermek gerekirse, Soma. İş kazaları Türkiye´de Madencilik sektörünün en hassas sorunu gibi duruyor. Bu konuda sizin önlemleriniz nelerdir. Madencilik bu anlamda Türkiye´de çok zor ve riskli bir iş değil mi?

Haklısınız, devam edeyim, oraya geleceğim. Ben olmayınca ortağım Ali Bayramoğlu´nun da çok işleri vardı, ilgilenemedi. Ben gelince tekrar yeni bir sistem yaptık. Türkiye´de ilk defa kuyu sistemini biz denemek üzere işletmemizde kurduk. 2004 yılına kadar o şekilde devam ettik. Birkaç üzücü iş kazası oldu. İş kazası olunca biraz meslekten soğur gibi olduk. Ama daha sonra hayatın akışına ve gerçeklerine baktığımızda hayatın devam ettiğini gördük. Bu bizim işimiz ve mesleğimiz dedik. Yani bunu başka bir yere kaydırıp yeniden sıfırdan başlamak biraz bize ağır geldi. Bu meslek üzerinden tekrar madenciliği yapacağım dedim.

2005 yılında ben kendi şirketimi kurdum. Bu esnada tabi yine aynı sektörde kömür alışverişi yaptık. 2007 yılında ise şuanda hala çalışmakta olduğum Yozgat Sorgun´daki Enerji Bakanlığının iştirakında olan TKİ´ye bağlı, Belediye ve Pancar Ekicileri Kooperatifinin ortak olduğu bir anonim şirketin Yozgat Sorgun´daki kömür üretim işini aldım. Şuanda burada devam ediyorum. Yılda 70 bin ton üretim yapıyoruz. Sezonda 200´e yakın çalışanımız, normal sezonda ise 150 çalışanımızla sektöre ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Tabi üzücü bir takım hadiseler oldu. Manisa Soma ve Konya Ermenek olaylarında bir takım yasa ve yönetmeliklerle alakalı yeraltı madenciliği biraz daha sıkıntıya girdi. Sıkıntıya girmesiyle birlikte yatırımlara bizim biraz daha fazla eğilmemiz gerekti. İşçi sağlığı ve güvenliği anlamında Avrupa ile birlikte oralarda geçerli olan ATEX Sertifikalı ürünleri Türkiye´de işletmesine getirip kuran ilk beş firmanın arasında sayabiliriz kendimizi.

Avrupa´daki sisteme entegre sürecine ilişkin nasıl gelişmeler var?

Eskiden kömür deyince, yeraltı deyince akla vagon gelirdi. Şuanda yeraltında kesinlikle vagon olayı yok. Mesela eskiden maden direkleri vardı, şu anda sadece maden direklerini ana yollarda ihtiyaç duyduğumuz yerlerde kullanıyoruz. Şuanda madencilikte gelişti, bizde kendimizi geliştirdik ve bu iş bizim işimiz deyip bu işe sarıldık ve sahiplendik. Yeraltında hidrolik direkler kullanıyoruz. Kömürün çıktığı ilk ağızdan, bizim ayak diye tabir ettiğimiz bölgeden yukarıya kadar bantlarla sevk ediyoruz. Üretim bu şekle dönüştü. İnşallah ilerleyen günlerde şuanda çalışmasını ve yatırım araştırmasını yapıyoruz. Mekanize veya yarı mekanize sistemini işletmemize kurup ülke ekonomisine daha çok katkı, daha çok üretim ve daha çok istihdam sağlamak için araştırmalarımızı yapıyoruz. 

Şirketiniz Kömür dışında başka alanlardaki faaliyetlerinden söz eder misiniz?

Evet, Kömürün yanı sıra Adıyaman´da bir mermer sahamız var. Mermer üzerine de memleketimizde, Adıyaman´da Mermer İhtisas Sanayi ile bütünleşen bir şekilde orada da mermer üzerine üretim yapıp dünyaya pazarlamayı planlıyoruz.

Ayrıca Besni´de yine GES Enerjisi Projesi var, Güneş Enerjisi Projesinde de bir ortaklığımız bulunuyor. Şuan ki haliyle 1 Megavatlık ama bunu büyütmeyi planlıyoruz.  Memleketimiz için, Besni için, Adıyaman için tabi ki hayallerimiz, düşüncelerimiz ve hedeflerimiz var. İmkânlar ve ülkemizin gidişatıyla bunlar doğru orantılı. İnşallah hayata geçirirsek hem biz mutlu olacağız hem memleketimize olan vefamızı yerine getirmiş olacağız. Bu şekliyle iş hayatımız devam ediyor.

Gurbette yaşıyorsunuz ama Besni ile bağlarınız kopmadı. Sıla özlemini anlatır mısınız?

Tabi Besni´ye de sık sık gelip gidiyorum. Bunun yanı sıra memleket özlemimiz var. Bugün gurbette olan hangi hemşerimize sorarsanız sorun bir Besni dediğiniz zaman ?ah? çeker. Besni tabelasını görene kadar farklısınızdır, o tabelayı gördükten sonra ise mutlusunuzdur. Besni´nin, Adıyaman´ın genel olarak ilimiz milliyetçiliğinde Adıyaman il sınırlarına girdiğinizde bile mutluluk duyuyorsunuz. Bizim için Adıyaman´ın tabiri caizse sürçülisan olmasın ama köpeği bile yanımızda kıymetlidir. Geliş gidişlerimiz de bu sıklıkta devam ediyor.

Besni belediye başkan aday adaylığınız oldu. Farklı projelerle çıktınız o dönem de nasip olmadı. Bu konuda söyleyecekleriniz vardır mutlaka.

Evet, birkaç dönemde aday adaylığımız oldu. Belediye Başkanlığı seçimlerinde bir aday adaylığı sürecimiz oldu. Belki Besni´de zamanında olmuştur ama benim aday adaylığı dönemimde 7-8 tane iddialı proje yayınladık. Biz bunları yapacağız diye bildiriler dağıttık. Besni bir anlamda İstanbul´daki projelerle yarışır vaziyete geldi. Aday adaylarının İstanbul´daki açıkladıkları projeleri bir anlamda mikro ölçekli bir şekilde Besni´ye getirdik. Bunları paylaştık. Bunlar olması gereken projelerdi. Benim en büyük hayalim, o dönemde de sık sık bahsettim, sağcısıyla, solcusuyla, ihtiyarıyla, genciyle bu memleketi el ele verip birlikte yönetmemiz. İstanbul´da, Mersin´de, Uşak´ta bir taziyede nerede olursa olsun Besnililer bir araya geldiklerinde mutlaka bir şeyler Besni üzerine konuşulur. Dışarıdakileri de, içeridekileri de harmanlayalım, toplayalım, yılın belli bir ayında, işte Eğitim Bayramımız var onun da peşine hemen bir program koyalım ve soralım, dışarıdan Besni´yi nasıl görmek istiyorsunuz. Besni´nin içindeki ise kendi gerçekleriyle ilgili ne yapabiliriz diye oturup konuşalım ve yapalım.

Ben, Ayda 2 bin 500 ? 3 bin kilometre yol yapıyorum. Denizli Tavas´ta bile saham vardı. Oralara gittiğimde Ege´si, Akdeniz´i, Trakya´sı oralarda insanların yaptıkları projeler, uyguladıkları işlemler, vatandaşın rahatına, huzuruna sosyal ve ekonomik olarak yansıyacak projelerini gördüğümüz zaman neden Besni´de olmasın, neden Adıyaman´da olmasın, bizim insanımız bunu hak etmiyor mu diye insan kendi kendine bir düşünceye, hayale kapılıyor. Kapıldığı zaman da bize göre normal ama çılgın denilen veya diğerinin eleştirdiği, hangi parayla yapacak deyip işin içinden çıkan bir tepkiyle de karşılaştık. Ama hepsi olmazsa olmaz olan, bu memleket için iyi ve faydalı olabilecek projelerdi.

Bu ruh Besni´de var ama sanki son yıllarda ortaya çıkmıyor gibi. Sizde görüyor musunuz bunu?

Tabiki, bununla ilgili bir şey anlatayım. Benim iş yaptığım yerlerde dikkatimi en çok çeken bir olay vardı. Kendi memleketleriyle alakalı bir problem olduğunda Ziraat Odası, Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi, Ticaret Odası aklınıza ne gelirse Spor Kulübü bile o memleket meselesi için bir otobüse biner, gider Ankara´da kendi memleketleriyle alakalı sorunlarını iletir, çözer ve gelirlerdi. Bunun bir takım örnekleri var ama burada da şu var mesela 2002 yılından beri çok güçlü bir iktidar dönemi var, işte kendi bölgemiz için konuşalım. Bunları da usulüne uygun bir şekilde almamız gerekir.

Ayrıca bunu söylerken yanlış anlaşılmasın tabi ki siyasilerimiz ellerinden geleni yaptılar, ilçemize olan yatırımları kazandırdılar. Bir gerçek daha var ki, bu yatırımlara ilaveten elini her zaman üzerinde tutan, sahiplenen Erdemoğlu Ailesi var. Onların yaptıkları da asla ve asla göz ardı edilemez. Bu memleket Erdemoğlu Ailesine çok şey borçlu. Besni halkı olarak kendi imkanlarımız dahilin de destek olmalıyız. Bununla birlikte işte bugün 2018´in Şubat ayındayız. İnanıyorum ki bundan sonra ki süreçte daha çok yatırım, daha çok üretime dayalı yatırım ve insanlarımızı mutlu edecek projeleri hayata geçirip devam etmek istiyoruz.

Son olarak Besni için ne söylemek istersiniz?

Teşekkür ederim. Benim en büyük hayalim alaylıyla mektepliyi buluşturmak. İş dünyasında da bu böyleydi. Mesela bir vatandaşın yaptığı semaverle okumuş, işin mühendisi olan kişinin yaptığı semaveri bileştirirsek daha güzel bir şey çıkar ortaya. Ve bunu sanayiye koyalım. Bu sanayileşsin. Bugün benim dediğim şeyler olmuş olsa internet çağında yaşıyoruz, dünyaya Besni turşusunu gönderelim, bugün benim şireci esnafım neden 6 metrekareye hapsolsun, açılsın dünyaya. Nemrut Dağımız var, oraya giden otobüsler Malatya´yı dolaşıp gidiyor, neden Besni´yi dolaşıp gitmesin, neden Aşağı şehri gezmesin. Bizim alaylı dediğimiz eskinin köşkerleri, terzileri şimdi nerede? Geçmiş yad edildiğinde ancak o zaman bilebiliyoruz.

Toparlayacak olursak, herkesin memleketimiz adına elini taşın altına koyması lazım. Bu memleket bizimse bu memlekette hiç kimse kendini çemberin dışında hissetmemeli. Besni´de herkes birlik ve beraberlik içinde olmalı, memleketi ilgilendiren önemli konularda görüş ayrımı yapmadan tek vücut olmalıyız. Besni´nin bunun yapılabileceğine ben inanıyorum. Çünkü Besni farklı bir şehir. Herkes elini taşın altına koyarsa bu memleket için bir şeyler yapabiliriz.


Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 31.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 15.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 11.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor