Bu günkü konumuz ortak değerler olsun, ortak değerler insanları bir arada tutan ilişkiler ağıdır.
Bunlardan bir tanesi de insanların kendi hakkı olan mülkiyet hakkının korunmasıdır. Bu hakkı kim koruyacak tabi iki önce kendisi, kendisinin koruyamadığı gaspa, hırsızlığa uğradığı yerlerde koruma hakkı elbette ki vatandaşın vergi verdiği devletin hakkıdır, yani bu işin sorumlusu devlettir.
Bu konuda bende mağdurlardan biriyim, 17 Kasım 2017 Cuma günü bir telefon dolandırıcısı tarafından dolandırılarak 2030 TL paramı çarptırdım. Bu işte sorumlu olan en başta benim, yani kabahatin büyüğü bende aldandım. Bundan sonraki aşama da yaptığım iş. bu adamı kullandığı banka İBAN numarası ve banka adı ile mahkemeye verdim.
Diyelim ki büyük bir ihtimal bu şahıs İBAN dan dan yola çıkarak TC Kimlik numarasına ulaşılarak yakalandı. Paramı alamasam da bu ve buna benzer şahısların caydırıcı cezalara çarptırılması gerekir ki bir daha veya çok kez bu işi yaparak başkalarının canını yakmasınlar.
Türk ceza kanununun 765 sayılı yasanın ilgili maddesi gereğince dolandırıcılara 1 ile 5 yıl arasında ceza verilmektedir. Bu yeterlimi hayır yeterli değil, bu insan bozuntuları cezaların caydırıcı olmaması nedeni ile bu işi meslek haline getirerek birçok vatandaşı mağdur etmektedir.
Hani adalet saraylarının girişinde yada mahkeme duvarlarında yazar ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR, evet bu sözün anlamı, mülkiyetin Adalet mekanizması tarafından korunarak kişi haklarının yağma ve hırsızlık olaylarına karşı güvence altına alınmasıdır.
Ben sadece şunu diyorum her ne şartlarda olursa olsun başkalarının canına malına parasına göz diken bunu çeşitli yollardan elde ederek lüks hayat yaşayan insanların Allah belasını versin diyorum. Bu tür kişileri ayıplamak yerine onların arkasında sağında solunda gezerek onlarla aynı işi dolaylı yollardan paylaşan insanlarında Allah belasını versin.
En önemli ortak değerlerimizin başında gelen mülkiyet hakkının gasp edilmesi, birilerini mutlu ederken başkalarını mağdur ediyorsa bu işe ortak olanlarında Allah belasını versin.
