Falan Belediye iftar sofrası...
Filan Belediye iftar sofrası...
İş adamlarına iftar sofrası...
Külliyede Resmi protokol iftar sofrası...
İktidarın sofrası...
Muhalefetin sofrası...
Haydi anladık; iktidarın elini tutan yok.
San ki, onların hesapsız harcama özgürlüğü var !..
Ey muhalefet belediyeleri, Sizin de uydu olma veya kopya çekme özgürlüğünüz var mı (!) ?..
İyi güzel de...
Desem ki...
Kimin parası ile kuruluyor bu sofralar?...
Açlar mı; toklar mı yiyor?
Yoksa, yüzsüzler mi?...
Bilemiyorum ama...
Muhtaçlar için kurulmuşsa o sofralar...
Ar vardı; utanma vardı ezelden...
Muhtaç ta olsa, gururu vardı incinecek.
İncitmeden, gece verilirdi gereksinim ve yiyecek.
O duygulardı; insanın halinden bilen insanlık...
Bu değerleri yok etmek, İslamiyete sığmaz ama...
iki oy uğruna, gittiğin yola hele bir bak.
Komşusu açken, gece tok yatmayanların ülkesi olmak iyi hoş da...
Dilenmez dilenciler köşesinde dururken; arsızların köşe kapmasına göz yummak niye...
Aşı pişiren, işi de pişirmişse...
İşsizlik oranı %13 oldu diyenler varken...
Bir ay içinde iftar için harcanan paraların toplamı, iş yaratmak için kullanılmış olsa idi...
Hesabını yapan var mı?
Ne kadar azalacağını bilemiyorum ama...
Binde bir de olsa, azalırsa işsizlik...
Bu nedenle derim ki...
İftarlarda yerim yok.
Nerede yapılırsa yapılsın.
Diyen desin; iftar diye.
Lamı, cimi yok bu işin.
Yapılan israftır; İSRAF...
Seneye, aynı yazıyı yazmamak dileğimle...
22 Haziran 2017 - ANAMUR
