Birilerine lakap takmak...
Özür halini soy adı imiş gibi kullanmak...
Yalnız bizim yörelerimizde mi var dersiniz?...
Örneğin...
Adam şişmansa...
Graf diye okudukları, zamanın büyük kamyonuna benzetilir hemen.
Graf olur adı, kendi yöresinde.
Graf geldi; Graf gitti...
Graf da, kızmaz; gocunmaz yeni adından.
Bir üst rütbeye terfi etmiş gibi...
Gözlük mü takmış birisi...
Kör eki, mahkeme ilamı gibi yapıştırılır hemen.
Bir kazaya uğramışsa...
Ayağı da aksamaya başlamışsa...
Kimi Topal Ali der; Kimi de Topal diye seslenir.
Rengi de benziyor hocam diye söze başlayanlar var.
Bahçede, bostanda, pazarda gördükleri turp ile özdeşleştirmişler rengini.
Turp diyorlar adama.
ABD Başkanı Trump adına da, yakıştırmalar böyle olsa gerek...
Seven, ABD Başkanı Trump diyor.
Sevmeyen de, Turp denen adam başımıza bela açacak diye söyleniyor.
Bizim halkımız söylendi mi...
Ön sezisi yüksektir.
Çok dikkat etmek gerek.
Ses vermez; derinden konuşursa isimsiz olanlar...
Bir bildiği var demek...
Az gelişmiş ülkeler, hep ABD başkanının ağzına bakar.
Konuşan Trump´muş gibi...
A gider; B gelir.
Yarım kalan yerden, iş devam eder...
Bu güne kadar öğrendiklerim budur.
Kurumlar var Orada.
Planını, programını yapar.
Başkan olan adama sunar.
Başkan olan kişi de, günün koşullarına uygun tümcelerle seslendirir.
Az gelişmiş ülkelerin yöneticilerinin hepsi bunu bilir.
Ama, bilmemezlikten gelmiş gibi yaparlar hep.
Seçimler de yaklaştı ise...
"Adam bizden nasıl korktu" der gibi, günün politize durumuna göre kabadayılık bile yapılır.
Yine seçimler kazanılır...
Golü kim yer; bilinmez...
Televizyonlara bakıyorum.
Yazılı basına göz atıyorum.
"ABD askerlerinin, Suriye´den çekiliş nedeni nedir" gibi başlıklar okuyorum.
Bu tür yayımları yapanlar elbette benden çok fazlasını bilirler...
Ama...
Açıkça anlatırlarsa, başlarına gelebilecekleri de bildikleri için...
Hep, bilmemiş gibi yaparlar.
ABD Suriye´nin kuzeyine geldi mi?
Geldi.
PYD, YPG diye adını duyduğumuz örgütlere hem silah verip, hem de eğitti mi?
Hem silah verdi; hem de eğitti.
Bu tür demeçleri en yetkili ağızlardan dinledik mi?...
Dinledik.
Türkiye ile savaşması için her türlü kışkırtmacılığı da yaptı mı?
Yaptı.
Şimdi ne olacak?...
Olacağı, çocuklar bile biliyor artık.
Oradakiler Türkiye tarafına...
Türkiye de O tarafa...
Bommm!...
Amerika´nın silah fabrikaları harıl, harıl çalışacak.
Türkiye tarafına Nato Ortaklığı için!...
Suriye´nin kuzeyindekileri de çok sevdikleri için!...
Hangi silahı isterlerse onu satacaklar.
Hatta, yeni icat edilen silahlar için, deneme fırsatı bile yaratılmış olacak.
Emperyalizmin oyunu nasıl olur diye, hala soranlar varsa...
Kardeşi, kardeş ile savaştırmanın örneğine iyi baksalar...
Lütfedip, biraz da tarih okusalar...
Bu oyun çok uzun ve çok kanlı olacak diye korkuyorum ben.
Bildiğim bir şey daha var.
Kazanan kardeş ülkelerin halkları olmayacak.
Adı hangi devlet olursa olsun.
Kazanan, yine emperyalizm olacak.
"Yurtta barış, dünyada barış" demek varken...
İsteyen Trump desin.
İsteyen Turp...
Ne değişecek?...
