OKUL BAKKALİYESİ

Sevgili öğrencim, duydum ki, emekli olmuşsun...
"Ununu elemiş, eleğini duvara asmış" derler ya...
Niçin onlardan bir tanesi olmadın da...
Özel okullar hakkında Bir şeyler soruyorsun.
Biliyorum...
Yine beni konuşturacaksın. Senin de mi, öğretmenliğin aklına düştü?...
Yoksa, benden huy mu kaptın?...
Gelelim, sorunuz hakkındaki konuya. Türkiye´deki özel okulların belki de, %90 ı, para...
Daha çok para...
Daha-daha çoook para kazanma amaçlıdır.
Kreşten, üniversiteye kadar...
Canı isteyen, istediği okul levhasını asar binanın kapısına. Bizde işportaya benzer özel okulculuk...
Ucuzundan garsoniyer hizmetler...
Öğrenciye şirin görünme...
Velinin hoşuna gitme yöntemi kullanılır.
Ver para, al not...
Ver para, al teşekkür...
Ver para, al takdirname...
Bulmuş, az ücrete çalışan öğretmeni...
Veliler tıkır para ödüyor.
Kantinler para makinası.
Kimseden çıt yok.
Patron memnun...
Veli memnun(!)...
Öğrenciler mi?...
Ambalajı güzel...
Elinde diploması var ya(!)...
Başka ülkelerde, uygulamaların nasıl olduğunu mu soruyorsun bu kez?...
Edindiğim bilgilere göre, Avrupa ülkelerinde, özellikle Yunanistan, İtalya ve İngiltere de zorunlu eğitim düzeyinde özel okul yoktur.
Belçika, İspanya, İrlanda, Hollanda, Portekiz ve İsviçre´de temel eğitimde (zorunlu eğitimde) özel okullar vardır.
Bu okullara, aileler ücret ödemiyorlar. Tüm giderler, devlet tarafından karşılanıyor. Japonya´da özel okul, lise seviyesinde başlıyor. Devlet liselerine giriş sınavını kazanamayanlar, özel okullara gidebiliyor. Devlet okulları, tercih edilecek okullardır. Bu ülkelerin hepsinde de, bilimsel başarı oranı ve izlenen eğitim yöntemleri devletin denetimindedir. Oralardaki denetimler, öyle DANDİK türünden değil...
Devlet okullarındaki standartlardan bile üstünlüğü vardır. Yerini bulmuş, kişiliği oluşmuş ülkelerin eğitim sistemleri tam anlamı ile millîdir. Yani, yeni gelen iktidara göre yapılanmaz. Aynı iktidar döneminde, değişen bakanlara göre yalpalama olmaz. Konu uzundur.
Bizde Kurtuluş Savaşı başarılmış.
Atatürk´ün ilk icraatları arasında eğitim olgusu yer almıştır. Okulda eğitim, ailede eğitim, sokakta eğitim, sofrada eğitim, tuvalette eğitim, ibadethanede eğitim, kıraathanede eğitim, kışlada eğitim...
Yurdun her noktasında aynı eğitim..
Eğitim...
Eğitim...
Eğitim...
Ama bilimin verilerine uygun eğitim...
İşte bu nedenle, eğitimin adı MİLLÎ olmuştur.
Bu da, Mustafa Kemal Atatürk devrimlerinin temelini oluşturmuştur.
Bu günkü durumu mu soruyorsun bu kez?...
Fazla söze, ne gerek... Mahallenizde özel okul var ise... Bir gözlemci gibi bak bir kere. Sorunuza, soru ile yanıt vermem gerekir ise... Çocuğun 50 adım koşacağı bir alan görüyor musun(!)?...
Teneffüs, kısa sürede, öğrenci nefes alsın; ihtiyaçlarını gidersin diye konulmuştur. Nerede ise, karnındaki gazı bile boşaltacak bir alan bulamaz olmuşsa çocuk... Okul mudur bunun adı?... Bana soruyorsan eğer... Bina girişinde OKUL yazan o yazılar var ya...
Onları ben, OKUL BAKKALİYESİ diye okuyorum... Daha ayrıntılı yazsam, belki sen de okumazsın...
Kısa kesiyorum. Seviyorum, hepinizi.