AKİF BAHÇECİ


YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞINDA YİNE ŞAŞIRMADIM

.


Niye mi? 
Yazım Uzundur. İsteyen okur ,fikir sahibi olur ,isteyen transit geçer. Biz düşüncemizi açıklayalım. Biliyoruz ki MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNUN DA DER Kİ;
Türk Milli Eğitiminin genel amacı,Türk Milletinin bütün fertlerini, 
1. Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;  
2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmektir DER. 
Yine Aynı kanunun ilgili mevzuatına göre seçmeli dersler, “öğrencilerin hedefledikleri ve yöneldikleri alanda gelişmelerine veya ilgi ve istekleri doğrultusunda çeşitli programlarda ilerlemelerine, kişisel yeteneklerini geliştirmelerine imkân sağlayan derslerdir.” şeklinde tanımlanmakta ve ders seçiminin, “okulun imkânlarına bağlı olarak veli, sınıf rehber öğretmeni ve rehberlik öğretmeninin bilgisi dâhilinde öğrenci tarafından” yapılması hüküm altına alınır. Der.
Yahu hoca sabah sabah bize mevzuaat dersi mi veriyorsun kardeşim diyenleriniz de çıkabilir.
ANCAK NE HİKMETTİR Kİ BU MADDE YILLARDAN BERİ OYNANIP DURUYOR
Oysa, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tüm açıklamalarda öğrencilerin seçmeli dersler konusunda zorlanmayacağı, ders seçimlerinin tamamen kendi iradelerine bırakılacağı ifade edilmesine karşın mevcut durum her yıl olduğu gibi bunun tam aksi olmuştur. 
Hazırlanan seçmeli ders afişlerinde sadece dini derslerin ön plana çıkarıldığını, birçok okulda pozitif bilimlerle ilgili derslerin "yetersiz katılım" bahane edilerek seçmeli dersler arasından kaldırıldığını görüyoruz. Daha önce seçmeli ders içerisine konan dersler öğrenci ve velilere tercih edilmeyince bu yıl  bu duruma istendik çare olarak  seçmeli dersler üç bölüme ayrılarak
Birinci Bölüm: İNSAN TOPLUM VE BİLİM 
İkinci Bölüm: DİN, AHLAK VE DEĞER
Üçüncü Bölüm: KÜLTÜR SANAT SPOR
Diyerek üç kısma ayrılmış. HER ALANDAN BİR SECMELİ DERSİ ZORUNLU HALE GETİRMİŞ. 
Oysa ki daha önce bu dersler yine var dı. Her ögrenci istediği seçmeli dersi okul ve çevre imkanına göre almakta idi. Ama durum o kadar dayatma ya rağmen tatmin etmemiş olacak ki Yeni uygulamaya geçilmiş.
Niye mi?
Ona da siz karar verin. Bu konuda EĞİTİM SENDİKALARI  ŞU AÇIKLAMAYI YAPIYOR.
Daha önceki yıllardan da bildiğimiz, kamuoyuna ifşa ederek ve yargıya taşıyarak mücadele ettiğimiz yönetmeliğe aykırı uygulama için bu yıl daha çok uğraşılmış, sürece dahil edilen Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma hutbesinde veliler üzerinden öğrencilere seçmeli ders “yönlendirmesi” yapılmasını istemiştir. 
Bu uygulamalar, bizzat idareler eliyle “mahalle baskısına” dönüşmüş durumdadır. Bu şartlar altında öğrencilerin serbestçe istedikleri alanda ders seçimi yapamadığı ve mağdur oldukları tartışmasızdır. Çocuklarımızı, gençlerimizi baskı ve dayatmayla şekillendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir.”
Ve yine anayasada eğitimin nasıl olacağı; “Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş, bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Burada devlet adına Milli Eğitim Bakanlığı yetkili kılınmıştır ve bu dayatmalara hukuka aykırı uygulamalara son vermesi gereken de Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu nedenle Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyor, mevzuat hükümlerine aykırı hareket ederek öğrenci ve velilerin tercihlerini dikkate almayan, kendi tercihleri doğrultusunda öğrencileri ders seçmeye zorlayan baskıcı okul yöneticileri ile onlara talimat veren İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri hakkında gereğinin yapılmasını istiyoruz. 
Eğitim-İş olarak tüm dayatmalara karşı bütün okullarda müdahil olacağımızın altını çiziyoruz. Bu konudaki her hadsiz dayatmaya karşı gereken tüm hukuki mücadelemizi yürüteceğiz diyorlar.

BÖLGE HABERLERİ

60 kişinin hayatını kaybettiği Yoldaş Apartmanı davasında müteahhit hakim karşısına çıktı

60 kişinin hayatını kaybettiği Yoldaş Apartmanı davasında müteahhit hakim karşısına çıktı

BÖLGE HABERLERİ

Depremde 100 kişinin hayatını kaybettiği Hisami Apartmanı davasına devam edildi

Depremde 100 kişinin hayatını kaybettiği Hisami Apartmanı davasına devam edildi

ASAYİŞ

Park halindeki otomobilde bir kişi ölü bulundu

Adıyaman’da bir kişi park halindeki otomobilin içerisinde ölü bulundu.

BİLİM ve TEKNOLOJİ

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Adıyaman’da öğrencilerle buluştu. Gezeravcı, uzayda yaşadığı deneyimle ilgili bilgiler paylaştı.