BEHESNA, BEHİŞTİ, BEHİSNİ, BİSNİ, BESNİ

.

BESNİ HAKKINDA 1.12.2023 00:00:00 0
BEHESNA, BEHİŞTİ, BEHİSNİ, BİSNİ, BESNİ

Besni adı önceleri " Güzel Yer " anlamına gelen BEHESNA, daha sonra bu isim değişikliğe uğramış, BEHİŞTİ ve BEHİSNİ olmuş, Orta Asya'dan gelen Avşarlar bugünkü Besni ve Keysun çevresine yerleştikten sonra Behişti, BİSNİ olarak söylenmeye başlanır.

"Varlıklı yurt, bereketli topraklar, güzel yer" anlamına gelen bu yer isimlere Avşarların geldiği Kafkasya'da da görmekteyiz. Kafkasya'da bazı kasabaların ismi Bisti, Besene, Besna, Bisni ve Bisi şeklindedir.

Osmanlı tarihi kaynaklarında Behesni, "ustration de L'orient Malatya" isimli broşürde Besne, Arap kaynaklarında ise Behesna olarak geçer.

Evliya Çelebi'nin yeni harflerle basılmış seyahatnamesinin 9. cildinin 346. sayfasında Bisni olarak bir kayıt vardır.

İslam ansiklopedisinin 18. fasikülünde şöyle bir ifade yer almaktadır, " Malatya, Antep ve Maraş'a 80- 85 km. mesafede bulunan Besni Arap eserlerinde Behesna şeklinde zikredilen adı,Süryanice Bethesna'dan gelmektedir " denilmektedir.

LA TURGUİE D'ASLE isimli eserin Besni ile ilgili bölümünü aktarmakta fayda vardır. Bu eserdeki bilgiler ve araştırma 1891 yılında bir Fransız papaz tarafından yapılmıştır.

Eserde şöyle denilmektedir.  “BESNİ kazası Malatya sancağının güney batısında yer almakta, kuzeyde Aktaş dağı kazası ve merkez sancak Malatya, doğuda Hüsnümansur kazası ( Adıyaman ), güney ve güney doğusunda HALEP VİLAYETİ ile çevrilidir.

İdari taksimat: Besni kazası mahalli idare olarak iki nahiyeye ayrılır ve 300 köyden ibarettir. Kaza bir kaymakam ve vilayette olduğu gibi danışma meclisi olarakta iki müdür tarafından idare edilir.

Nüfusu : Besni'nin idare merkezi dahil toplam nüfusu 45120 kişiye ulaşmakta olup 23 600 kişi Müslüman, 5 500 kişi Kürtler, 13 291 kişi kızılbaşlar ve 2 829 kişi grogonien Ermenilerinden ibarettir.”

Aynı eserde Besni'nin önemli köyleri ile nüfusları hakkında da şu bilgilere yer veriliyor:

“Pelveri 800 kişi, Belveren 950 kişi, Erkenek 650 kişi, Tol (Tut ) 400 kişi ve Elmalı köyü ( Atmalı ) veya havalisi tahmin ediliyor, haritaya göre 350 kişi.

Bu kaza insanları uzun zamandan beri fazla boyun eğmeyen karektere sahiptir. Eskiden ve hala günümüzde seyahat etmek tehlikeli olup Malatya, Halep arasındaki yolda soygunculuğu ( Eşkiyalığı ) bizzat bu kazanın insanları yapmışlar ve teşvik etmişlerdir. Nihayet hükümet onları yenerek üstesinden gelmiş ve bugün bu yol hemen hemen emindir.

Bu araştırma bir Fransız papazı tarafından yapılmıştır”

1350 yılında Besni’ye gelen  Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde  Besni hakkında şöyle demektedir (sayfa 480 ve 481): “Tamamı beş bin adet cengaver atlı ve yaya askere maliktir. Gayet tuvana ve yarar bahadır kavimlerdir. Bu Peşkün iki yanı taşlı kaya gibi, bahçe-seray gibi bir geniş kayalı dere içine bakar. Bu derenin iki başlarında biner evli mamur peşku vardır. Şehir denilse uygun olur.

Bu Besni kavmi; Çin vilayeti, Fağfur ve Masku diyarından sökün edip gelen, Kalmuk kavminden olup sarp kayalı dere içini vatan edinip kalmışlardır. Hatta bu kavmin her zamanki savaşları Kalmuk kavmiyledir. .

Burada beş gün zevk ve safalar edinip bütün sanat sahiplerini seyrederek oradan doğu yönüne doğru üç saat gittik. Besni hududu burada sona erdi”

Avşar Türkleri’nin Besni’ye yerleşmesi konusunda araştırmacı yazar Adnan Menderes KAYA’da şöyle demekte;

“Anadolu’nun Türkleşmesi esnasında Avşarlardan bir bölüğün 1200’lerde Adıyaman ve civarına gelerek özellikle Besni ilçesi ve çevresine gelip yerleştiğini görmüştük. Ardından bu Avşar grubu, 1350 yılında Akkoyunluların Kafkasya ve İran’dan Fırat ve havzasına gelmesiyle aralarında bulunan Avşarların da Besni’ye ve Keysun Ovasına yerleşmesiyle nüfusunu ve etkinliğini artırmıştı. Daha sonra bölgedeki mücadelelerden yılan bu Avşarların bir bölümü baskılardan kaçarak önce Bafra’ya oradan da gemilerle Kafkasya’ya gitmişlerdir. Zaten bunların bir kısmı Ak-Koyunlular ile birlikte Kafkasya’dan gelmişlerdi. Evliya Çelebi bu olaydan bahsederek şöyle diyor “Besni kavmi, eman ile vire verüp cümle enval, erzakları ile Karadeniz kenarından Bafra’dan gemilere binüp, Karadeniz’in karşu şimal canibinde ıssız dağlara çekildiler”.

Bu grup, halen “Besni” adıyla Kafkasya’da varlığını sürdürmektedir. Kabardeylerin batısında ve onlara komşu yaşayan Besni’ler, Büyük ve Küçük Laba vadileriyle Urup (Varpa) havzasında yerleşiktir. Bunlar, Kuban Ovası ile Çegen, Fars ve Psefir vadilerine de yayılmışlardır. Bu bölgelerde Besni, Besnibay gibi köy ve kasaba adları ile ırmak ve çay adları mevcuttur. 

Çerkesler arasında Besleney olarak ta tanınan Besni’ler, Kafkas kabilelerinin en asili ve fiziki olarak en güzeli kabul edilir. Ayrıca Adige Cumhuriyeti’nin başkenti May-Kop’un (Türkçe bir kelime olan maykop, “yağı bol” anlamındadır. May : kaymak, yağ, kop : çok ) hemen güneyinde bulunan bir köy de Apşeron-ski (Bakü’nün bulunduğu yarımada da aynı adı taşır ve Afşar isminden gelmektedir. Ruslar, Dünya savaşında bir askeri komtanlığına da Apşeron-ski adını vermişlerdi.) Adını taşır.Bu da en azındn bölgede bir zamanlar Avşarların bulunduğunu göstermektedir”

Besni kalesinin altında altın olduğu halk arasında rivayet edilir.  Vaktiyle batısındaki iki  burç arasına büyük ağaçlar uzatılıp insanları astıkları da yine halk arasında söylenir. Heybetli bir görünüşü olduğu için Güvercin göğsü kalesi, Keklik göğsü kalesi, Müzmeken kalesi gibi isimlerle  de anılır.
            Rivayete göre kaleyi yapan  usta yeni yapılan bir burcun üzerinde etrafa bakınırken aşağıda insanların cenaze götürdüklerini görür  ve ; 
”Benim adım Kel tıraş 
Yaşadım bin beş yüz yaş
Bileydim  ölüm varmış
Koymazdım taş üstüne taş”
Demiş ve kendini aşağı atarak ölmüş,

Kaynak: Azimşehir Besni Kitabı

ŞEKİP ÖNDER


Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor